Çok sık karşılaştığımız ve hemen herkesin bildiği bir klişe vardır: “Kanunları bilmemek mazeret sayılmaz!”. Peki ya mahkeme kararlarını bilmemek? Bir kişi idarenin yayımlamış olduğu bir yönetmeliğin hükümlerine “uymuş olduğu” için, yine aynı idare tarafından dava edilebilir ve ceza alabilir mi? Birçoğunuzun “Tabiiki hayır; olur mu öyle saçma şey?” dediğini duyar gibiyim. Ancak...
Düzenleme Tuzakları – 5: Ekmekle Oynamak
Arzı kısıtlarsak, fiyatları düşürebilir miyiz? İktisat teorisi açısından bunun tam tersi olmalı. O zaman fırınların sayısının kısıtlanması ve ekmek satışının ruhsata bağlanması ekmek fiyatlarının düşmesini sağlar mı gerçekten? Yılbaşından sonra bazı illerde ekmek fiyatları arttı, fiyat artışı “zam mıdır” yoksa “zam değil de ayarlama mıdır” derken tartışmalar yoğunlaştı. Birkaç gün önce Sayın...
Düzenleme Tuzakları -4 : Hız Tuzağı ve Çorba Kanunlar…
Geçenlerde göz attığım bir gazetede şöyle bir haber çarptı gözüme: Evet, yanlış okumadınız! Oda ve borsalara genel sekreter olmak için 2008’de yukarıda belirtilen suçlardan mahkum olma şartı getirilmiştir! Yukarıda yer alan ilk cümle, Hürriyet Gazetesi’nin ekonomi bölümünde 11 Haziran 2008 tarihinde yayınlanan bir haberin başlığıydı [1]. Yine aynı tarihlerde birçok medya mecrasında da söz...
Düzenleme Tuzakları – 3 : Çiçek Gibi Düzenleme
Düzenleme Tuzaklarına ilişkin yazı dizisinin üçüncü makalesinde bu kez TBMM’de bir komisyon çalışması sonrasında yaşanan gelişmelere göz atıyoruz: İlk birkaç paragraf biraz teknik olmakla birlikte, yazının devamında ilgili komisyonun estetik kaygılarla yaptığı bir müdahalenin amaçlananın tam aksine nasıl sonuçlar doğurduğunu inceleyeceğiz. Bu makalenin kanun yapma sürecinde bir şekilde yer alan...
Düzenleme Tuzakları -2 : Düzenleyici Etki Analizi’nin “Bir” Öyküsü
Düzenleme Tuzakları başlıklı yazı dizisinin ilk makalesinde [1], düzenlemenin ne olduğu, amaç ve araç ilişkisine dikkat edilmemesi durumunda karşılaşılacak riskler ve bu konuda yapılması gerekenler anlatılmıştı. Bu yazının konusu da “Düzenleyici Etki Analizi”nin 2006 yılında mevzuat dünyamıza girmesine ve sonrasına ilişkin bir “öykü” oluşturmaktadır: Bir yandan 2001’de ekonomik kriz atlatan ve...
Düzenleme Tuzakları -1: Amaçla Aracı Karıştırmak…
Düzenlemeler aslında devlet varoldukça yaşamımızda olsa da, kısmen piyasa ekonomisinin gelişmesi kısmen de Avrupa Birliği’ne üyelik rüzgârı sonucunda daha sıklıka karşımıza çıkan ve tartışılan bir kavram. Düzenleme (regülasyon) en basit tanımıyla, “devlet erkine dayanan kurallar”ı ifade etmektedir. Dolayısıyla, düzenlemeler, devlet eliyle yapılması ve uygulanması nedeniyle diğer...
Rekabet Oldu da Ne Oldu?
Herhangi bir piyasanın rekabete açılmasının ya da bir piyasadaki rekabetin artmasının etkileri iktisada giriş kitaplarında kuramsal olarak tartışılmakla beraber, ülkemiz havayolu yolcu taşımacılığı alanında yaşanan başarı öyküsü hem rekabetin faydalarını hem de politika tasarımı, bürokrasi, düzenlemeler ve piyasalar arasındaki ilişkiyi somut ortaya koymak ve beş temel ders çıkarmak açısından...
Marmara Denizi Savaşı: Teori ile Uygulamanın Kesiştiği Yer…
Teori… 2006 yılında OECD’nin Küresel Rekabet Forumu’nda farklı ülkelerden gelen birçok katılımcıya hitap etme imkanı buldum. Söz konusu forumdaki baş tartışmacılardan birisi olarak görevim rekabet ile imtiyazlar arasındaki ilişkiyi 15 dakika gibi kısa bir sürede açıklamaktı. Bu nedenle tüm konuyu sunumumda bir grafikle özetledim; daha sonraki dönemlerde de aşağıdaki senaryo çerçevesinde...
Moğolistan Rekabet Hukuku ve Politikalarının Gözden Geçirilmesi ve Türkiye Açısından Alınacak Dersler
Geçtiğimiz haftalarda Cenevre’de yapılan UNCTAD Rekabet Hukuku ve Politikası Hükümetlerarası Uzmanlar Grubu’nun 12. oturumunun gündem başlıklarından birisi de Moğolistan’daki Rekabet Hukuku ve Politikalarının Gözden Geçirilmesi idi. TİKA’nın da mali yardımlar sağladığı süreç sonrasında hazırlanan Gözden Geçirme Raporu [1] çerçevesinde Moğolistan’ın rekabet hukuku ve politikası alanındaki...
Panter, Pencereler ve “Türk Gibi Başlamak” *
Bilgisayara, farklı işletim sistemlerine ve teknolojik gelişmeye meraklı sınırlı sayıda kişide büyük bir sevinç ve umut uyandıran bir dönemin perdesinin kapanmak üzere olduğunu görerek, vaktiyle kaleme aldığım ama aşırı titizlik veya mükemmeliyetçilik anlayışının bir ürünü olarak yayınlamayı sürekli olarak ertelediğim bir yazıyı yayınlama vaktinin geldiğini gördüm. Yazının 6 Haziran 2010’da...
“Çokluk”, “Büyüklük” ve “Rekabet”
“Görünmez el”in herhangi bir engel ya da yönlendirme olmadan işlediği durumlarda etkinliklerin ve toplumsal refahın en üst seviyeye çıkacağı, bu nedenle de rekabetin korunması gerekliliği piyasa ekonomisinin en önemli savlarından birisidir. Herhangi bir iktisada giriş ders kitabına baktığımızda ise piyasaların “tam rekabetçi piyasalar”, “oligopolistik piyasalar” ve “tekelci piyasalar” olarak...
Üç Harfliler ve Piyasadaki Rekabet Düzeyi
Yeni ürünlerin, yeni teknolojilerin, üretim, dağıtım biçimlerinin ortaya çıkması gibi nedenlerle piyasalar sürekli olarak değişmekte, gelişmekte, zaman zaman da bazı piyasalar ortadan kaybolmaktadır. Bu dinamizm piyasalardaki rekabetin korunmasını sağlama amacını taşıyan rekabet hukukunun da aynı şekilde dinamik ve sürekli olarak gelişen bir hukuk disiplini olmasını gerektirmektedir. Yukarıda...
Özelleştirme ve Rekabet – II: Nasıl?
“Özelleştirme ve Rekabet – I: Neden?” başlıklı bir önceki yazıda, özelleştirmenin amacının “kamu teşebbüslerini özel sektöre satarak onlardan kurtulmak” olmadığı, kamunun elindeki şirketlerin özel teşebbüsler gibi işletilebilmesinin çeşitli zorluklar barındırması ve pek de mümkün olmaması nedeniyle, bunların özel teşebbüse devredilerek ataletten kurtarılmasının, verimli bir şekilde...
Özelleştirme ve Rekabet – I: Neden?
Rekabet hukuku ile ilgili seminerlerde eğer özelleştirme konusu gündeme gelir ise, katılımcıların büyük çoğunluğunun olaya koşullanmış olarak yaklaştıkları ve artık klasik bir hâline gelen şu soruyu sorduklarını görürüz: Ülkenin “en çok kâr eden“ kuruluşları arasında yer alan bu KİT’leri biz neden “satıyoruz“? Yukarıda yer verilen soruda tırnak içinde belirtilen ifadeler...
Deprem, rekabet ve “katil binalar”…
Bir depremin ardından iskambil kağıtlarına dönen binaları izlerken acısının yanında bir de bin bir soru ile baş başa kalıyor insan. Özellikle de her depremde en önce yıkılan, en dayanıksız binaların canımızı emanet ettiğimiz hastaneler, canımız çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullar ve yurtlar olduğunu, vergilerimizle kendimize ve sevdiklerimize mezar hazırladığımızı düşündükçe içimizin...
“Çalışanları Ayartmama Anlaşmaları” Nedeniyle Bilişim Devlerinin Başı Dertte…
1. ABD Adalet Bakanlığı Antitröst Dairesi Apple, Adobe, Google, Intel, Intuit ve Pixar Hakkında Dava Açtı ABD Adalet Bakanlığı Antitröst Dairesi, Haziran 2009’da başlattığı incelemesi sonucunda, 24 Eylül 2010’da Washington D.C. mahkemesine bir şikayet dilekçesi sunarak; Mayıs 2005 yılından itibaren, Apple, Adobe, Google, Intel, Intuit ve Pixar şirketleri yöneticilerinin ikili olarak ...
Watts & Strogatz Küçük Dünya (Small World) Modeli
“Küçük dünya” modeli kendi içlerinde yoğun olarak birbirleri ile bağlantılı bireylerden, birbirleri ile de kısayollarla bağlantılı olan gruplardan oluşan bir tür şebekeyi ifade eder. Küçük Dünya Şebekelerinin Kollektif Dinamikleri’nde (Collective Dynamics of Small-World Networks) Watts ve Strogatz ortalama bağlantı uzunluğu görece kısa ve yoğunlaşma katsayısının yüksek olduğu...
Öğrenme, Geçiş ve Siyasa Tasarımına İlişkin Suç ve Ceza Modeli
Barış Ekdi tarafından programlanan Suç ve Ceza Modeli, yerel etkileşim ve heterojenlik açısından Schelling’in Dinamik Ayrışım Modeli (Schelling’s Segregation Model) ve J.M. Dalle’nin Heterojenlik Modeli’nin (J.M. Dalle’s Model) bazı karakteristik özelliklerini içermekte; diğer yandan öğrenme/bireysel hafıza, iki-yönlü etkileşim, bireysellik ve aktörlerin dönüşümü gibi farklı...
Ölçekten Bağımsız Şebekeler ve Barabási –Albert Modeli
Ölçekten bağımsız şebekeler, gerçek şebekelerin en yaygın olanları arasında yer almaktadır. Genellikle, birçok sayıda bağlantıya sahip olan sınırlı sayıda noktanın yanısıra bunlara bağlı olan ve az sayıda bağlantıya sahip olan çok sayıda noktanın bulunduğu şebekelerle gerçek hayatta sıklıkla karşılaşırız. Bunun en iyi örneği, internetteki tüm sitelere bağlanmış olan Google şebekesi ile...
Rakip Teknolojiler ve Brian Arthur Modeli
Standardizasyon, şebeke etkileri ve artan oranlı getiri gibi ekonomik süreçlerin analiz edilmesi amacıyla geliştirilmiş bulunan Brian Arhur modelinin temel varsayımı, kullanıcılardan bir kısmının iki rakip teknoloji arasından birisini seçmesi durumunda, sonradan gelen bireylerin de bu seçimden etkileneceğidir. Bu model bazı coğrafyalarda QWERTY dizilimindeki klavyenin yazım açısından çok verimli...
İmtiyazlar ve Rekabet Hukuku & Politikası
Bir an için kendinizi bir yatırımcının yerine koyun ve bir ülkedeki devlet tekeli niteliğinde olan telekomünikasyon şirketinin özelleştirilmesine dair ihaleye hazırlandığınızı varsayın… Bu ihalede aşağıdaki seçeneklerin hangisi için daha çok bedel teklif edersiniz? Ve Neden? a) Şirketin olduğu gibi tekel halinde size satılması ve devletin bundan sonra herhangi bir şekilde şirkete ya da piyasaya...
Sanayi Stratejisi Döngüsü ve Matris Yaklaşımı
Doğru şekilde tasarlanmış bir sanayi politikası bir ülkenin aslında kalkınmanın en önemli araçlarından birisidir. Ancak, hammaddeden insana her ülkenin üretim kaynakları, yetenekleri ve öncelikleri farklılaştığı için tek tip bir sanayi politikasından söz etmek mümkün değildir. Diğer yandan gelinen noktada sanayi politikalarının yalnızca ileride yıldız olma ihtimali olan bir-iki sektörün seçilip...
Teknoloji Yarışında Heterojenlik ve Dışsallıklar
Jean-Michelle Dalle Modeli [1] torik (simit biçiminde) bir ağ şebekesi üzerinde sonlu sayıdaki aktörün etkileşimini konu almaktadır. Bu modelde her bir aktör, kuzeyindeki, doğusundaki, güneyindeki ve batısındaki diğer dört aktör ile etkileşim halindedir. En kuzeydeki aktör en güneydeki, en batıdaki ise en doğudaki ile etkileşime girer ve bu sayede ağ tamamlanmış olur. Simülasyonda, (1) ve (-1)...